Haber / Yorum / Bildiri

TKP MK ÜYESİ CEMİLE VE RAHİME KARDEŞLER İLK KEZ 1921 YILINDA CLARA ZETKİN YOLDAŞIN YÖNLENDİRMESİYLE “8 MART EMEKÇİ KADINLARIN SAVAŞIM GÜNÜ”NÜ KUTLADILAR

Serap AKTEPE

Türkiye Komünist Partisi daha kurulmadan saflarında kadınlar yer almıştır. Partinin ilk genel başkanı Mustafa Suphi’nin eşi Maria Suphi elçiliklerden sorumlu olarak TKP MK’de görev almış, Kurtuluş Savaşına katılmak üzere Mustafa Suphilerle gelen heyette olan Maria Suphi’nin katli burjuvazinin hanesine alçakça, kahpece kaydedilmiştir.

Naciye Hanım’da Bakû Doğu Halkları Kurultayı’na bir konuşma yaparak katılmıştır. Yeni Dünya’nın redaksiyonunda da görev alan Naciye Hanım Bakû’den parti kararıyla ülkeye dönerek, Kurtuluş Savaşı sırasında Sultanahmet Mitinglerinde konuşma yapmış, ancak polis tarafından izlenmiş komünist bir kadındır.

Tatar bir ailenin çocukları olan Cemile Nevşirvanova ve Rahime Selimova hem Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası’nın yönetiminde, hem de TKP’de görev almışlardır. Cemile, „Kadınlararası Propoganda“da, Salih Hacıoğlu’nun ilk eşi Fatma Hanım ise „Kadınlararası Örgütlenme“ görevlerinde bulunmuşlardır. Öğretmen olan Cemile Hanım, Ziynetullah Nevşirvanov ile evlenmiş, ancak Ziynetullah hapse atılınca Ankara Öğretmen Okulu’nda görev yapan Cemile Hanım’da işten çıkarılmıştır. Salih Hacıoğlu’nun eşi Fatma Hanım, Cemile ve Rahime kardeşler, Naciye Hanım sadece dönemin önder komünistlerinin eşleri değil, aynı zamanda komünist hareketin merkezindeki kadınlardı.

Ziynetullah hapisten çıktıktan sonra Komintern’in 4. Kongresi için Moskova’ya giderken yanında eşi Cemile ile baldızı Rahime’de vardı. Rahime daha sonra Türkiye Komünist Fırkası’nın Bakû temsilcisi İsmail Hakkı ile evlenmiştir. 8 Mart’ı ilk kez Türkiye’de kutlamak için, Rahime Selimova ve Cemile Nevşirvanova kardeşler Clara Zetkin’in yönlendirmesiyle kadın birimi oluşturmuşlardır.

Rahime Selimova ve Cemile Nevşirvanova kardeşlerin 8 Mart ile ilgili kendi imzalarıyla kaleme aldıkları yazı şöyledir:

“1921 yılının Şubat ayıydı. 1919’dan beri çalışmakta olan Ankara Türk Komünist Partisi güçlenmiş ve Moskova’da Komünist Enternasyonaliyle ilişki kurmuştu. Anadolu içerilerinde birçok illerde hücreler oluşturmuştu. Şubat ayının sonlarında, Komintern Kadınlar Sektörü‘nden Klara Zetkin Yoldaş‘ın imzası ile, 8 Mart Kadınlar Bayramı‘nı nasıl kutlamak gerektiğini gösteren bir talimatname almıştık. Buna göre, kapitalist ülkelerde kadınların öz insan haklarını istemeleri şiar edinilecekti. Ankara’daysa işsiz kadınların sayısı gittikçe artmaktaydı. Yıllardan beri erlerini (kocalarını), oğullarını savaşta yitirmiş olan Türk kadınlarının yaşam koşulları çok ağırdı. İş bulmak olanaksızdı. Uzun yıllar süren savaşlardan sonra Antanta devletleri Türkiye’yi tam mahvetmek için İstanbul’u ve Anadolu’nun batı ve güney bölgelerini işgal etmişlerdi. İstiklâl Mücadelesi içinde Ankara’da kurulan B.M.M. Hükumeti de, Büyük Lenin’in yardımıyla dış düşmanlara karşı savaşı sürdürüyordu. Bu sıralarda Sovyet ülkesinden gelen yardımın Karadeniz sahilinden Ankara’ya kadar getirilmesini, kucaklarında silâh ve askerî malzeme taşıyan Türk kadınları gerçekleştiriyorlardı. Bu kadınlar, erleri, oğulları, kardeşleriyle birlikte düşmana karşı çıkıyorlardı. Ama bu dönemde kendilerinin hiçbir toplumsal hakları yoktu; yine de vicdanlarının sesine uyarak vatan müdafaasına katılıyorlardı. Türk kadınlarının insanî ve toplumsal haklarını tanıyan tek örgüt, Komünist Partisi‘ydi. 1921 yılının başlarında, Mustafa Suphi ve 14 arkadaşı, Türk burjuvazisinin eliyle Karadeniz’de boğularak feci bir biçimde yok edilmişlerdi. Bu olay derin bir nefretle karşılanmıştı. Bundan başka, Ankara’daki merkezi Komünist örgütünün 18 üyesi hapse atılmıştı. Bu gibi feci olaylar biz Komünist kadınları çok üzüyordu. Bir yandan burjuva cellâtlarını protesto etmek, bir yandan da işsiz kadınların ağır durumlarının hafifletilmesini talep etmek amacıyla, Komünist Süleyman Selim yoldaşın Ankara dolaylarındaki bağında kadınların genel toplantısı yapıldı. 8 Mart Uluslararası Kadınlar Bayramının önemini açıklayan, Şerif Manatov Yoldaşın bildirisi oldu. İkinci sorun olarak, kadınların durumunu düzeltmek, onlara iş sağlamak için bir kadınlar örgütü seçildi. Önceden hazırlanmış olan tüzük onaylandı. Sonra B.M.M.’ne Türk Kadınları adına bir bildiri gönderilerek, Komünistlere, Mustafa Suphi ve arkadaşlarına gösterilen vahşilikler protesto edildi. Kadınlar örgütünün Ankara’daki ilk 8 Mart bayramı, Türkiye Komünist hareketi tarihinin sayfalarında şerefli bir yer tutmaktadır.”

Bir yanıt yazın