Haber / Yorum / Bildiri

TEKEL BAYİLERİ DEVLETİN SÜPERMARKETLERE SAĞLADIĞI HAKSIZ REKABET KARŞISINDA CAN ÇEKİŞİYOR!

Süleyman GÖRGÜN

Eski günlerde ’Sinekli Bakkallar’ sadece ihtiyaçların karşılandığı yerler değil; müşterilerini tanıyan, onların dertlerini dinleyen, onlara veresiye defteriyle kredi açan, dedikoduların da merkezde olduğu, mahallenin nabzının attığı yerlerdi. Günlük gazetesini alan müşterinin güncel politikayı da konuşmak istediği, bu ülkenin nasıl kurtulacağının tartışmalarının da yapıldığı mekânlardı, hâlâ da öyledir. Geçmişte; bakkal, ayakkabıcı, balıkçı, mandıra gibi daha keskin biçimde mesleklere bölünmüş olan küçük esnaf; hem yaptıkları indirimlerle her türlü ürünü sunan ve aşırı meşgul olmaları nedeniyle müşteri ilişkisi olmayan, yerel çevre ile olan ilişkiyi zayıflatan süper marketlerin, hem de devletin ağır baskısı altında can çekişmekte, dükkân ölümleri gerçekleşmekte ve tüm bunların sonucunda doğal olarak hızla işsizler ordusuna katılmaktadırlar.

Bu küçük esnaflardan biri de yasal alkollü içeceklerin ticaretini yaparak ekmek parasını kazanmaya çalışan TEKEL bayileridir. 2013 yılında 6487 sayılı kanunla düzenlenen alkollü içeceklerin satışına ve sunumuna ilişkin maddenin, 22.00-06.00 saatleri arasında satış yasağı getirmesi, hem küçük esnafı, hem de müşterileri etkileyen bir duruma yol açmaktadır. Yine yapılan kanuni düzenleme ile 52.060 liradan başlayıp 150.000’e kadar çıkabilen idari cezaların uygulanması, zorlukla ayakta kalmaya çalışan esnafın idam fermanı olmaktadır. Esnafın mağdur olmaması için içki yasağının 24.00- 06.00 saatleri arasında olması gerekirken, AVM ve market zincirlerine uygulanan 22.00-06.00 saatleri arasındaki içki satma yasağının küçük esnafa da uygulanması; esnafı koruyucu önlemler almak yerine haksız rekabet koşullarında yaşamaya çalışan esnafı daha da kötü duruma sokmaktadır.

Bu düzenleme ile esnafın çalışma ruhsatına bakılmaksızın, rafta duran ürünlerine yasak getirilmiş; yasağı anlamayan müşteri ile sert tartışmalara, zaman zaman yaralama ve öldürmeye kadar varan olayların yaşanmasına dolaylı olarak sebep olunmuştur. Bu yasağı delmek için ’rüşvet verme’ yoluna giden kimi esnaf, AKP iktidarının talan, yağma düzeninin yeniden üretimine hizmet eder hale gelmektedir.

Alkolü özendirmek yasak olmasına rağmen, süpermarketler reklamlarla içki fiyatlarında indirim yaparak bu yasağı delerken hiçbir ceza almıyorlar, bu yasağa uymuyorlar. Buna karşın TEKEL bayilerine orantısız idari ceza verilmesi, devletin kimin çıkarlarını gözettiğinin de açık göstergesidir. Alkol ve sigaradan elde edilen gelirlerle; büyük sermaye gruplarının, inşaat ve müteahhit firmalarının vergi borçlarının büyük bir kısmı silinirken, küçük esnafa yapılan baskınlarda kesilen bu cezalar sermayenin açıklarını kapatmaya yöneliktir.

Yeterli para kazanmadığı için dükkânını kapamak zorunda kalan esnaf, gelir durumuna bakılmaksızın ağır vergiye tabi tutulmaktadır. Aynı zamanda mahallelilerin uğrak yeri olan bayiler, küçük esnafın karşısına mahallelere sokulan market zincirleri ve AVM’lerle haksız rekabetle karşı karşıya getirilmektedir. Kesilen idari cezalarla beli bükülen esnafın korunması için paraların faiziyle geri ödenmesi, adil bir vergi düzenine tabi tutulmaları gerekmektedir. Devlet Tekel bayilerine sürekli baskın yaparken, alkole yapılan zamlar sonucu kaçak içki üretimi, Bonzai gibi kimyasal uyuşturucuların kullanımı, AKP iktidarı ile onlara katlanırken, bunların ölümcül sonuçlara yol açtığı kamuoyu tarafından bilinmektedir. Bu durum uyuşturucu mafyasıyla savaşmayan, gençlerin göz göre göre ölümüne seyirci kalan devletin iki yüzlülüğünün, “bir kereyle bir şey olmaz”da ifadesini bulan, günlük yaşama düşen felsefesinin bir yansımasıdır.

Bir yanıt yazın