Haber / Yorum / Bildiri

Fridays for Future -Zengin çocukların büyük şirketlerin çıkarları uğruna bir hareketi-

Önder UTKU

GÜNÜMÜZÜN en yakıcı sorunlarından biri iklim değişikliği, hava ısınması sorunudur. Bu konuda toplumda sürekli duyarlılık artıyor, protestolar yükseliyor. Bunlardan biri ve en popüler olanı “Fridays for Future” (FFF) gençlerinin hareketidir. Nedir bu hareket, kimdir bu gençler? Ne istiyor onlar? Bu yazı bu sorulara yanıt arıyor.

 “Fridays for Future” (FFF), yani “Cumalar gelecek için” isimli çevre veya iklimin korunması adı altında düzenlenen siyasi hareket, geçen senenin büyük bir bölümünde burjuva basınını meşgul etti, manşetlerde yer aldı. Birçok solcu bu hareketi ilerici, hatta anti-kapitalist bir güç olarak görüyor. Bunların düşüncelerini şu şekilde özetlemek mümkün: FFF’nin temsil iddiasında bulunduğu siyasi özne, amorf bir gençlik, birden kendiliğinden siyasallaştı ve bir siyasi hareket başlattı. Şirketler ve politikacılar (bu düşünceye göre) bu harekete karşı çıkıyorlar ve karbon emisyonlarını azaltmak için gerekenleri yapmıyorlar. FFF hareketi bu şirketlere karşı olduğu için, anti-kapitalist ve sonuç olarak işçi sınıfı partisinin doğal bir müttefik olduğunu söylüyorlar. Ayrıca bunlar arasında FFF’nin “ekolojik” karakterinin bir şekilde sosyal olarak vurgulanabileceği fikri savunuluyor.

Her şeyden önce komünistlerin, her şeyde, her zaman sınıf karakterini vurgulamaları gerektiğine dikkat etmeleri gerekir. Basitçe söylemek gerekirse, toplumun tüm büyük alanlarının burjuvazi ve proletarya arasındaki düşmanlıkla şekillendiğini varsaymak gerekiyor. FFF destekçilerinin bu hareketin sınıf karakterine dair çok az soru sordukları dikkat çekicidir. Bir yandan, kapitalist ülkelerde gerçek eğitim fırsatları çok az olan ya da eğer varsa, daha sonra iyi ücretli, güvenli iş fırsatları şansı düşük olan, dezavantajlı, ezilmiş ve sömürülen bir proletarya gençliği var. Bu proletarya gençliği resmi politikada temsil edilmiyor. Onun yanında, mükemmel bir geleceği olan zengin, burjuva ve küçük-burjuva sınıflarının gençliği vardır. Bu gençliğin (burjuva kriterlerine göre) en iyi temsilcileri çeşitli düşünce kuruluşları ve vakıflar tarafından erkenden seçilir ve daha sonra hakim düzenin sadık kadroları haline gelmeleri için kapsamlı destek verilir. Genç yaşta, bu gençlerin temsilcileri çeşitli “eylemler”e katılmayı ve “aktivizm” oyunculuğunu severler. Burjuva toplumu şimdi bunun için birçok seçenek sunuyor. Çok farklı faaliyet alanları sunuyor: Amazon yağmur ormanları, hayvan hakları, iklim, göçmen hakları, her türlü şey için eylem yapabilirsiniz, dernek kurabilirsiniz, ama, toplumumuzun temel çelişkisine, yani emek ve sermaye arasındaki ilişkiye dokunmamanız koşuluyla.

FFF hareketi bir seneden fazla sürdüğü için, hangi katmanların ve hangi sınıfların bu harekete esas olarak katıldığını ve destek verdiğini belirlemek için yeterince verilere artık ulaşmak mümkün. Şimdi burada, Almanya’daki FFF hareketine dair bazı önemli bilgiler sunulacaktır. Araştırmalara göre Almanya’daki FFF göstericilerine, esas olarak zengin ve eğitimli çocukların katıldığını ortaya koyuyor. Bavyera Radyosu, göstericilerin çoğunluğu akademik bir aileden geldiğini ve lise diplomasına sahip ya da bunu hedefliyor olduğunu kanıtlayan bir araştırmaya dair haber yaptı. (1*)  Frankfurter Allgemeine gazetesinin bir haberine göre ise, katılımcıların öz (kendi kendini) değerlendirmesine göre “katılımcılar orta sınıftan geliyor. Yukarı orta sınıftan gelenler yüzde 43,6, alt orta sınıftan gelenler yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Sadece yüzde 4,3’ü işçi sınıfına, yüzde 1,8’i ise üst sınıfa ait. Genellikle akademi- eğitimli ebeveynleri var. Üniversite mezunu babaların ve annelerin oranı nüfusun ortalamasının yaklaşık iki katı kadardır”. (2*) FAZ ile aynı ankete dayanarak, “Özgürlük Aşkı” internet bloğu şunları yazıyor: “%55’i liseye gidiyor (Almanyada anaokuldan sonra genellikle üç farklı okul var, lise bunların en prestijlisi), sadece %6’sı (diğer daha az prestijli okullara gidiyor), %31’i şu anda (üniversitede) okuyor”. (3*)  Zeit-Campus’un bir anketine göre, 18 ila 30 yaş arası gençlerin sadece yüzde üçü düzenli olarak FFF gibi gösterilere, yani sadece FFF değil, herhangi bir gösteriye katılıyor.

Bu veriler şunları göstermektedir:

1) FFF proletarya gençliğini temsil etmiyor. Esasen -küçük burjuva bir harekettir- en azından kitle tabanı bu şekilde karakterize edilmelidir.

2) FFF tüm gençleri temsil etmiyor. Sadece küçük bir parçasını temsil ediyor. İşçi gençliği büyük ölçüde apolitiktir.

Tekellerin iktidarına karşı koyma amaçlı bir strateji perspektifinden bakıldığında, küçük-burjuva gençlik hareketi de potansiyel bir müttefik sayılabilir. Ancak etkili bir ittifak kurmak için, öncelikle hareketin potansiyel olarak tekel karşıtı karakterini ne ölçüde geliştirebileceği netleştirilmelidir. FFF ise anti-tekel bir hareket gibi görünüyor, kapitalizmi acı acı eleştiriyor, ama sistem sorununu, sistem değişikliğini, esas iklimi mahveden kapitalist sistemin kaldırılmasını gündeme getirmiyor. Tekeller, büyük burjuvazi ise çocuklarının gösterilerini sahiplenir, eleştirileri kabullenir gözüküyor, birşeylerin değişeceği izlenimini yaratıyor. Oysa onlar tam aksi davranıyor. Üretim ve kârları için doğa ve iklimi daha 40-50 sene tahrip etme planları yapıyorlar. Onlar FFF hareketini kolayca kendi çıkarlarına alet edebiliyorlar.

Ayrıca, bir tekel karşıtı yönelim ilerici değil, gerici de olabilir. Alman Komünist Partisi’nin Mecklenburg-Vorpommern Eyalet Örgütü’nün bir toplantısında, bir yoldaş, gerici anti-kapitalist hareketlerin varlığına işaret etti. (4*) Marx ve Engels Komünist Manifesto’da eğilimi şu şekilde tanımladılar: “Feodal sosyalizm ortaya işte böyle çıktı; yarı yakınma, yarı hiciv; yarı geçmişin yankısı; yarı geleceğin tehdidi; bazen acı, nükteli ve keskin eleştirisiyle burjuvaziyi tam yüreğinden vurarak; ama modern tarihin gidişini kavramakta tam bir beceriksizlik gösterdiğinden etkisi bakımından hep gülünç düşerek.”

FFF hareketine katılan gençler iklim konusunda çok duyarlı gözüküyorlar ve toplumda da bu konuda duyarlılığı arttırıyorlar. Ama onlar öz olarak anti-tekel, anti-kapital bir içeriğe sahip olmaktan uzaktırlar. Tekeller onları kendi yanlarına çekebiliyorlar. Zira FFF gibi hareketler sorunların çözümünü kapitalizm çerçevesinde arıyorlar.

FFF hareketinin siyasi içeriği sorununa ek olarak, tamamen taktiksel ve örgütsel bir konu daha vardır: Anlamlı sosyal ve politik ittifaklar yapmak için, komünistlerin ilk önce işçi sınıfında hissedilir derecede kalıcı bir etkiye sahip olmaları gerekir. Aksi takdirde, Komünist Parti olarak taşıdığımız önderlik iddiasını gerçekleştiremeyiz, değişik gerçek ya da sahte hareketler bizi olumsuz anlamda etkiler, ideolojimizi zayıflatır.

 (1*) https://www.br.de/nachrichten/deutschland-welt/fridays-for-future-wer-demonstriert-da-eigentlich,RM2to7l

(2*) https://www.faz.net/aktuell/politik/inland/fridays-for-future-wie-ticken-die-demonstranten-16341221.html

(3*) https://diefreiheitsliebe.de/politik/wer-protestiert-eigentlich-bei-fridays-for-future/(4*) http://www.dkp-mv.de/nein-zur-co2-steuer/

Bir yanıt yazın