Haber / Yorum / Bildiri

TKP 99 YAŞINDA (Bölüm: 5)

Türkiye İşçi sınıfının Bolşevik Partisi TKP kuruluyor: TKP’nin Birinci Kongresi

Eylül 1920’ye gelindiğinde, 1918 senesinden itibaren oluşmaya başlayan TKP’nin 3 kolunu: 1-İstanbul teşkilatı, 2- Ankara teşkilatı, 3- Başında Mustafa Suphi’nin bulunduğu Sovyet Rusya’daki politik muhacirlerden oluşan teşkilatı bir çatı altında toplamak, birleştirmek, onları tek bir merkeze bağlamak ve bir merkezden sevk etmek zamanı gelmişti. Bu da ancak bir kongre ile olabilirdi. Komünistler kongreyi memlekette, Anadolu’da, Ankara’da yapmak istediler. Kongre için Ankara’da resmen kurulan Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nden izin istedi. Ankara hükümeti kongrenin yapılmasına izin vermedi. Bunun üzerine kongrenin memleket dışında yapılması yoluna gidildi. Azerbeycan Sovyet Cumhuriyeti Hükümeti Kongrenin Bakü’de toplanmasını büyük bir misafirseverlikle kabul etti. Kongrenin 1920 Eylül’ünde yapılmasına karar verildi.

1920 Eylül’ünün başında, 1.-7. Eylül 1920 tarihleri arasında Bakü’de Komintern öncülüğünde Doğu Halkları Kurultay’ı toplanmıştı. Bu Kurultay Büyük Ekim Devrimi’nin ve Sovyet iktidarının etkisiyle Doğunun, emperyalizm tarafından ezilen ve sömürülen halkları arasında yükselen kurtuluş mücadelelerini desteklemek, onlara yeni bir ivme vermek, onların başarısının ancak yeni Sovyet iktidarıyla birlikte olabileceğini ve Sovyet iktidarının daima onların yanında olduğunu anlatmak, dünyada oluşan yeni koşulları tartışmak, emperyalizme karşı yeni bir cephenin gerekliliğini göstermek amacını güdüyordu. Kurultay’a Türkiye’den 235 delege katıldı. Bunlar arasında Mustafa Suphi, Ethem Nejat, İsmail Hakkı gibi TKP’nin üç kolunun temsilcileri, Mustafa Kemal ve Karabekir’in temsilcileri ve gözlemcileri bulunuyordu. Ayrıca Kurultaya „Fas, Tunus, Cezayir ve Trablusgarp“ halklarının temsilcisi olarak da halifenin damadı sıfatıyla Enver Paşa katılmıştı.

Bu Kurultaydan sonra 10. Eylül 1920’de TKP’nin kuruluş kongresi, 1. Kongresi açıldı. Çetin gizlilik durumu içinde çalışan İstanbul teşkilatı, ağır bir baskı altında bulunan Ankara-Anadolu teşkilatları Kongreye oldukça düzenli geldiler. Seçilen delegelerin çoğu Kongreye ulaştı. Kongreye 15 teşkilattan 75 delege geldi. 51 delege İstanbul ve Anadolu teşkilatlarından gelmişti. Ötekiler memleket dışındaki teşkilatlardan katılmışlardır. Bu delegelerden Kongrede kesin oy hakkına sahip olanların sayısı 32’dir. Ayrıca Kongrede 51 misafir delege vardır. Misafirlerle beraber hepsi 121 komünist Kongrede hazır bulunmuştur. Kongreye delege gönderen teşkilatlar: İstanbul, Ankara, İnebolu, Zonguldak, Ereğli, Samsun, Trabzon, Rize, Erzurum, Eskişehir, Konya ve ötekilerdir. İzmir ve Adana teşkilatlarından seçilen delegeler, buralardaki savaşlar yüzünden Kongreye ulaşamadılar. Mustafa Suphi İstanbul’dan Ethem Nejat’ın yanı sıra Şefik Hüsnü’nün de Kongreye gelmesini istemesine rağmen, O bu kongreye gitmedi.

„TKP’nin önünde duran ilk ödev, memleketimizde komünizm ülküsünü işçi sınıfı arasında, fakir köylü arasında hızla yaymaktır. Halkın kendi kaderini kendi eline alması için gereken durumu, zemini, yolları hazırlamaktır… TKP’nin en yakın görevi ve ödevi emperyalistleri, yabancı kuvvetleri memleketten kovmaktır! Amacımız halkın sırtından geçinen hazır yiyicileri ortadan kaldırmaktır!“

Mustafa Suphi, I. Kongreyi açış söylevinde, Büyük Oktober Sosyalist Devrimi‘nin tarihsel önemini belirtti. Doğu halklarının kurtuluşları için bu devrimin tükenmez bir kuvvet kaynağı olduğunu söyledi. Doğu halklarının ezeli düşmanı olan emperyalizme, sömürgeciliğe karşı Sovyet halklarının yürüttükleri kahraman savaşları anlattı. „Soyulmuş, sömürülmüş Türkiye için biricik kurtuluş yolu komünizm yoludur“ dedi.

Kongre gür alkışlar arasında, Lenin’e, Komintern’e selam telgrafları gönderdi. Lenin’e çekilen telgrafta şöyle deniyordu:

„Türkiye komünist teşkilatlarının I. Kongresi, Türkiye işçilerinin, köylülerinin teşkilatlı bir kuvvet olarak bütün dünya proletaryası ailesine katıldıklarını, Doğuda sosyal devrimler için gerçek olanaklı yeni bir yol açıldığını gösterir.

III. Enternasyonalin şanlı bayrağı altında yetişen Türkiye komünist teşkilatları, Türkiye’de ezilen yığınların bundan böyle güçlü bir partisi oluyor. Komünistler, Komünist Partisi sosyal devrim yolunda üstün gelmek için en büyük fedakarlıklara hazırdır. İşçi sınıfının öncüsü, savaşkan partisi tarihsel görevini, ödevlerini şerefle yerine getirecektir…“

Büyük Oktober Sosyalist Devriminin tarihsel yüce önemini, yeryüzünde komünist hareketinin merkezi Sovyetler Birliği’ne yerleştiğini I. Kongrenin özellikle belirtilmiş olması, TKP’nin sağlam Marksçı-Leninci temellere dayandığını açıklar. TKP’nin kuruluşunda, hamurunda, mayasında Leninci proleter enternasyonalizmi, bu kavi ülkü yatar.

TKP’nin I. Kongresi, Türkiye’de milli azınlıklara karşı Ankara hükümetinin yürüttüğü aşırı, kanlı politikayı yerdi, hükümeti suçladı. Bu barbarlığın halkımızı lekelediğini açıkladı. Kongre, milli azınlıkları ezmek politikasına karşı savaş açılmasını ileri sürdü. Emperyalizme, sömürücülere, istilacılara, memlekette gerici çevrelere karşı omuz omuza vererek savaşmak için, Türkiye’de bütün milletlerin emekçilerini, bunların çabalarını birleştirmek, bu birliği teşkilata bağlamak gerektiğine Kongre karar verdi. Bunu sağlamak için Kongre Türkiye’deki bütün halkların kendi kaderini özgürce belirleme hakkını, ayrılma hakkını savundu, bunun için “plebisit”, halk oylaması yolunu öngördü. TKP’nin, değişik uluslara mensup devrimci işçi ve köylü sınıfları arasındaki eski düşmanlıkları kaldırmak için savaşacağını belirtti ve bunun için dil ve kültür açısından her ulusun  tam özgürlüğünü ve eşitliğini savundu, herhangi bir ulusa özgü her türlü ayrıcalığa karşı çıktı. TKP, Kongrede devlet örgütlenmesi konusunda, farklı uluslara mensup işçi-köylü şuralar cumhuriyetinin kurulmasını, „özgür ulusların özgürce birliği“ esasında bu cumhuriyetlerden oluşacak demokratik, federal bir devlet kurulması ilkesini kabul etti, bu ilkeleri programına yazdı.

1.Kongre, milli burjuvazinin içerde ve dışarda düşmanlarla uzlaşma meylini belirtmiştir. M. Suphi, Türk burjuvazisinin cibiliyetini açık bir dille göz önüne serdi. “Düşman hilekar, kurnaz ve haindir. Türk zenginleri, Amerikan, Fransız, İngiliz bankerlerinin kasalarından gözlerini ayırmamışlardır” der. Bu görüş elifi elifine doğru çıkmıştır. Burjuvazinin bu hiyanet politikası ancak bir kuvvetle, işçi-köylü birliği ile, onların teşkilatlı savaşlarıyla bozulabilir.

1.Kongre, köylüleri devrim savaşına çekmek için onların arasında çalışmanın TKP’nin en başta gelen görevi ve ödevi olduğunu belirtti. Merkez Komitesinin raporunda şöyle deniyor: “Devrim başarıya, zafere ancak, devrim ordusu olan geniş köylü yığınlarını bu devrim savaşına çekmek yoluyla, ancak böyle bir savaş sonucunda ulaşabilir.”

Kongrede, köylünün durumu gözler önüne serildi: fakirlikten, kölelikten, ağanın, beyin ezgisinden, soygundan, sömürülmekten kurtulmak istiyor. En başta toprak istiyor. Derebeylik artığı münasebetlerin, marabacılığın, yarıcılığın, derebeyi toprak mülkiyetinin, bu amansız sömürü sisteminin kökünden kaldırılmasını istiyor. Beylerin, ağaların topraklarının ellerinden çekilip alınmasını, bu toprakların köylülere, en başta topraksız ve az topraklı köylülere dağıtılmasını istiyor.  Memlekete dalan yabancılara karşı kurtuluş savaşının başarıyla, demokratik devrimle sonuçlanabilmesi için bu toprakların köylülere mutlaka verilmesi gerekir.

1. Kongre, kadınlık meselesine ayrı bir önem verdi. Kadınları sosyal ve politik hayata çekmek, onları bağımlı, esir durumdan kurtarmak, onları karanlıktan ışığa çıkarmak – okutmak, uyarmak, aydınlatmak. Kadınların erkeklerle eşit haklı olması, onlara seçmek ve seçilmek hakkının tanınması, bütün devlet müesseselerinde kadının serbestçe çalışabilmesi, işçi kadına iş kanununda özel hakların tanınması. Bütün bu hakların kadınlara sağlanması için savaşmak gerektiğini, Kongre özel bir karara bağladı. Bu karara uyularak, sonradan, Merkez Komitesine bağlı bir Kadınlar  Kolu kuruldu. TKP’nin II. Kongresi, I. Kongrenin bu kararını ayrıca ele aldı.

1. Kongrenin kendisi, hem verdiği kararlar bakımından, hem de özellikle bütün komünist teşkilatlarını Leninci parti tüzüğüne uygun şekilde düzenlenmesi, birleştirmesi bakımından, partinin savaş programını işlemesi, strateji ve taktiğini çizmesi bakımından, böylece Türkiye’de komünist hareketin gelişmesi bakımından tarihsel bir önem taşır.

TKP, emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı, memlekette bunları tutan gerici çevrelere, sınıflara karşı, millet düşmanlarına karşı devrimci, geniş bir halk hareketi yürütmek için işçileri, köylüleri, yurtseverleri, ilerici aydınları, subayları Tek Cephede birleştirmeye çalışmıştır. Bu savaşından hiç bir zaman geri durmadı. Anayurda gerçek bağımsızlık, halka gerçek demokratik hürriyetler sağlamak savaşı Komünist Partisinin en kutsal parolası olmuştur.

Kongre, bütün sömürge ülkelerin, bağımlı, ezilen halkların özgürlüklerini elde etmesi için emperyalizme, sömürgecilik sistemine karşı yer yer ayaklanmakta olduklarını belirtti. Kongre, Türkiye’ye dalan emperyalist kuvvetlere karşı yürütülen silahlı savaşı, emekçilerin, bütün halkın en canlı davası, bir ölüm-kalım davası olarak ele aldı. Bu savaşı emperyalizme, sömürgecilik sistemine karşı topyekûn yürütülen bir Halk  Harbi‘ne çevirmek kararını verdi. Böylece TKP, memleket çapında milli bir parti olarak politik alana çıktı. TKP bütün kökleriyle, gelişme yollarıyla, emekçi sınıflara, geniş halk yığınlarına yürüttüğü savaşlarla Anayurda sıkı sıkıya bağlıdır. TKP doğuşundan bu yana, Anayurdun bağımsızlığını, egemenlik haklarını, gerçek demokratik devrimi, halkımızın kurtuluş savaşını bütün gücüyle savunan biricik partidir.

Böyle olmakla beraber, TKP emekçilerin ana isteklerinden vazgeçemezdi, geçmemiştir. Emekçi yığınları burjuvazinin, toprak beylerinin sömürüsünden, ezgisinden kurtarmak, en sonunda emekçilerin egemenliğini kurmak, insanın insanı sömürmesine son vermek savaşından vazgeçemez ve vazgeçmemiştir.

Kongrede emekçi yığınlarının ana istekleri; onları burjuvaziden, toprak beylerinin sömürüsünden, ezgisinden kurtarmak, emekçilerin egemenliğini kurmak, sömürüye son vermek olduğu önemle ele alınmıştır: Türkiye’nin varlığını savunan milli harekete yardım etmek borcumuzdur. Bununla beraber burjuvazinin ezgisine ve egemenliğine karşı emekçilerin sınıf savaşı duygusunu, şuurunu kuvvetlendirmek görevimizdir, ödevimizdir. Emekçi yığınların, işçi sınıfının politik teşkilatlarının bağımsızlığını, komünist partisinin bağımsızlığını her zaman gözbebeği gibi korumak başlıca şarttır. I. Kongre TKP’nin çalışma programını hazırladı, onayladı, Bu program 12 bölüm ve 42 maddedir. Kongre, Türkiye’deki bütün komünist gruplarını tek komünist partisinde birleştiren bir karar aldı. Merkez Komitesi ve Denetleme Komisyonu seçimi yapıldı. Partinin Genel Başkanlığına Mustafa Suphi, Genel sekreterliğine Ethem Nejat yoldaşlar seçildi. Kongre ayrıca Merkez Komitesinin Sekreterliğini seçti. Basın-Yayın Bürosu ve Dış Büro kuruldu. Böylece Kongre, TKP’yi düzenli bir teşkilat olarak ortaya çıkardı. Partinin yönetici savaş organı, Merkez Komitesi, bütün yetkileriyle çalışmaya koyuldu. I. Kongre 6 oturum yaptı, görevini şerefle yerine getirdi.

Bir yanıt yazın