Haber / Yorum / Bildiri

ESNAFLAR YÜRÜYOR!

Kadir YILDIZOĞLU

2019 Aralık ayında Çin’den dünyaya yayılan ve kısa sürede ölümcül etkisini gösteren Covit 19, dünya kapitalist sisteminin durağanlığa girdiği bir dönemde, ulus devletlerini de derinden etkileyerek , sosyal ve siyasal krize sürüklemiştir. Virüsle mücadelenin uzaması halinde birçok firmanın iflasına, milyonlarca işçinin işsiz kalmasına ve yüzbinlerce esnafın kepenk kapamasına neden olacaktır. Bu çerçevede birçok ülke ekonomik, sosyal önlemler alarak kaosun önünü kesmeye çalışırken, yeterli önlem almayan 3. dünya ülkelerinde farklı sonuçların doğmasına, kaosu iktidar mücadelesine dönüştürme ihtimalini artıracaktır. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de salgının vuracağı kesimler bellidir: Başta işçi sınıfı, emekçiler, çiftçiler, köylüler ve küçük esnaf.

Berberler, kahvehaneler, lokantalar, kafe ve çay bahçeleri, düğün salonları, tiyatro ve sinema salonları, spor salonları, turizm sektöründe; otel, motel ve tatil merkezi işletmecileri için somut bir ekonomik tedbirler alınmış değildir. Yandaşlarının, kandaşlarının bitlerini ayıklayan AKP’li Başkan Erdoğan’dan palyatif çözümler ve kredi vererek borçlandırma dışında yaşama döndürecek kalıcı çözümler üretilmemiştir.  Buna karşın en çok vergi alınan bakkallar, marketler ve büfeler, kuruyemişçiler, TEKEL bayileri, kırtasiyeciler, fotoğrafçılar, terziler, çiçekçiler ve daha birçok sektördeki esnafların durumları da iç açıcı değildir. Sokağa çıkma yasaklarıyla sokakların insansızlaştırılması, okulların kapatılmasıyla tezgah arkasındaki esnaf iflasın ayak seslerini dinlemiştir. Bir de dükkansız esnaflar var ki; simitçiler, işportacılar, elektrik-su tesisatçıları, gündelik temizlikçiler, boyacılar.. bu pandemi sürecinde ne yiyip ne içtiler?

Pandemi öncesinde zaten ekonomik krizin ağır yükünü çeken, Covid 19 pandemisinin yarattığı yıkımda; beş aydır dükkanları kapatılan, sokağa çıkma yasakları yüzünden mağdur olan esnaflara ve çalışanlarının mağduriyetini giderecek ekonomik destek programı oldukça yetersizdir. Yüzbinlerce esnafın kepenk kapatması demek, daha çok işsizlik, yoksulluk ve sefalet demektir.

7 yıldan beri Tekel bayilerine uygulanan 22.00-00.06 saatleri arasında uygulanan sigara içki satma yasağı, serbest ticaret hakkının kısıtlanması esnafın belini bükmüş ve birçok esnafın iflasına neden olmuştur. Ayrıca müşterinin bu saatlerdeki isteğine olumsuz cevap veren esnaf, öfkeli tüketicinin şiddetine maruz kalmış, zaman zaman ölüme varan olaylara tanık olunmuştur. AKP’li milletvekillerinin 22.00 – 00.06 saatleri arasındaki içki yasağının çiğnenmesine karşı kesilen cezaların 63.815 Tl.den 320 bin lira olarak artırılmasını öngören teklif, esnafın kepenk kapamasına ve iflasına neden olmaktan başka işe yaramayacaktır.

En yakın örneğine geçen haftalarda tanık olduğumuz, yedi yılda altı kez patlayan 7 işçinin hayatını kaybettiği, nicelerinin yaralandığı Sakarya havai fişek fabrikası sahipleri MÜSİAD tarafından teselli yemeğiyle ağırlanırken, böylesi holdingler cezai yaptırımlara uğramazken, küçük esnafa uygulanan bu „adalet“le, hukuksuzlukla, idari para cezalarıyla, psikolojik baskılar esnafları boğmaktadır.

Yandaş sermayenin ve uluslararası marketler zincirinin korunduğu bu ortamda, %79 ile alkolden alınan vergiyle, % 7 sigaradan alınan vergilerle dünyanın en yüksek vergi alan ülkesi konumundaki Türkiye Cumhuriyeti bu güzel ülkeyi cehenneme çevirmiştir. Bir an önce bu yasakların, cezaların kaldırılıp, Türkiye’nin demokratikleştirilmesi göreviyle karşı karşıyayız.

Toplumu alkolden uzak tutma bahanesiyle, devlet bandrollü alkollü içeceklere yasak getirilmesi doğru değildir. Ayrıca alkollü içeceklere uygulanan ağır vergiler, zamlar nedeniyle yurttaş kendi rakısını, şarabını kendisi üretir hale gelmiştir. Merdiven altı kaçak içki ve sigara üretimi patlamış; bundan devletin 15 milyar kaybı olduğu açıklanmaktadır. Bu kayıp esnafa yüklenmeye çalışılan para cezalarıyla karşılanamaz. Gözden kaçırılan devletin de suça ortak olduğu uyuşturucu ile mücadeledir. Esnafla „mücadele“ yerine esrar, eroin, bonzai ve benzeri uyuşturucularla gençleri zehirleyen, öldüren uyuşturucu baronlarıyla savaşılmalıdır.

Esnafların varlıklarını sürdürebilmeleri için; acilen karşılıksız kira desteği, kira stopajlarının, harç ve fonların kaldırılması gerekmektedir. Pandemiden dolayı ödeme güçlüğü çeken esnafın kredi borçlarının faizsiz ertelenmesi ve 22.00-00.06 arası satış yasağının iptal edilmesi, idari para cezalarının iptal edilmesi ve ödeme yapanların paralarının iadesi, adil ve eşit vergi düzeni, haksız rekabete neden olan AVM’lerin kent dışına taşınması ve esnaf oda seçimlerinin demokratikleştirilmesi ve eşit demokratik koşullarda yapılması gerekmektedir. Başta 320 bin TL’ye çıkarılan alkol yasağı cezasının kaldırılması olmak üzere esnafın tüm taleblerini dile getirmek üzere Özkan Derviş adlı esnaf tüm esnaflar adına İstanbul’dan Ankara’ya Meclis’e yürüyor.

Bir yanıt yazın