Haber / Yorum / Bildiri

Enternasyonal Tarihi – Komintern

Ozan Gören

Tarih sınıf savaşımlarından ibarettir. 18. Yüzyıl başlarında toprağa bağlı üretim biçimi yerini sanayiye dayalı üretime bıraktı. Dev buhar tezgâhları, dokuma makineleri, buhar makineleri işçi sınıfını doğurdu. Sermaye adım attığı her yerde, acımasızca sömürülen ve ezilen ücretli işçi sınıfını yarattı. Proletaryanın kapitalistler tarafından sömürülmesi ve ezilmesi kaçınılmaz olarak sert ve uzlaşmaz nitelikte bir sınıf savaşını yarattı.

Proletarya burjuva düzeninin en ilerici ve devrimci sınıfıdır. Sosyalist devrimde motor güç görevi görmektedir. Proletaryanın öncüsü, onun en bilinçli ve en ilerici müfrezesi olan ve Marksizm-Leninizm platformunda yer alan işçi sınıfının komünist partileridir. Sömürücülere karşı savaşta proleter dayanışma işçi sınıfı hareketinin en önemli devrimci geleneklerinden biridir.

BÜTÜN ÜLKELERİN İŞÇİLERİ BİRLEŞİN

Şiarıyla komünist partilerin uluslararası örgütü Enternasyonal’in temelleri atıldı. Avrupa’daki komünist birlikler arasında Bürüksel Komitesi Temmuz 1946’da Londra’daki temsilcilerine bir uluslararası „komünistler çağrısı“ yayınlamalarını önermişti. 1 Haziran 1847 tarihinde toplanan Kongre 7 Haziran’a kadar sürdü. Marx bu kongreye katılamadı ama Engels bulunuyordu. Kongre bir yayın çıkarma kararı aldı. Eylül 1847’de tek bir sayısı çıktı.

Komünistler Birliği II. Kongresi‘nde yine Londra’da 29 Kasım-8 Aralık 1847’de yapıldı. Marx ve Engels bu kongrede hazır bulundular ve düşüncelerini Kongreye kabul ettirdiler. Bu düşüncelerin temelinde, burjuvazinin devrilmesi, proletaryanın egemenliği, sınıf karşıtlığına dayanan eski burjuva devletin kaldırılması, sınıfsız ve özel mülkiyetsiz yeni bir toplum kurulması idi.

Proletaryanın ilk uluslararası örgütü Komünistler Birliği Marx ve Engels’e Komünist Parti manifestosu yazma görevi verdi. Marx Manifestoyu 1848 yılında yayınladı. Paris Komünü, tarihte işçi sınıfının ve tüm emekçilerin devletlerini yaratma yönündeki bu ilk girişim I. Enternasyonal’in büyük eseriydi.

Birinci yüzyılın sonunda Marksizm’in yayılmasıyla işçi hareketinde yeni bir yükselme başladı ve birçok ülkede işçi partileri oluşturuldu. Engels işçileri toparlama, birleştirme ve Marksizm’i yaygınlaştırma konusunda önemli çalışmalar yapan II. Enternasyonal‘in kuruluşuna katıldı. Ancak II. Enternasyonal‘in siyasal ve kurumsal çalışmalarına giderek oportünizm egemen oldu. İşçi hareketine uzlaşma düşüncesi sokan bir işçi aristokrasisinin ortaya çıkışı, tüm bunların sonunda bu enternasyonalin çöküşüne ve oportünizmin geçici olarak güçlenmesine neden oldu. II. Enternasyonal‘in çöküşü yüzyılın sonunda yer alan tarihsel süreçler bütününün bir sonucuydu.

Komintern, Lenin

Ama o sırada bile işçi hareketi içinde en tutarlı silah Rusya’daki Lenin’in önderliğinde yükselen Bolşevizmdi. Bolşevizm revizyonizme karşı mücadele yürüttü ve dünya işçi hareketinde enternasyonalist eğilimi güçlendirip toparlamaya yardım etti. II. Enternasyonal‘e katılan birçok partinin sosyal-şovenist batağa saplanması proleter hareketin yüreğinde nesnel olarak var olan uluslararası dayanışma eğilimini yok etmedi. Emperyalist savaşın en güç yıllarında bile uluslararası ilişkiler sürdürüldü. Proleter enternasyonalizminin bayrağını yükselten ve III. Enternasyonal‘in kurulması için kampanyalar açan Lenin önderliğinde Bolşevik Parti vardı.

III. Enternasyonal dünya devrimci hareketinin en iyi hareketlerini özümseyen geliştirip zenginleştiren ve onlara yeni bir örgütsel biçim veren yeni bir örgütlenmeydi. Ekim Devrimi’nden sonraki birleştiren slogan „Tüm ülkenin işçileri ve ezilen halkları birleşin!“ di. Tarihte dünya bilimsel sosyalist hareketinin tartışmasız önderi kabul edilen Lenin kuruluşuna öncelik ettiği Komintern’in aynı zamanda örgütleyicisiydi. Lenin, III. Enternasyonal’in kurulması gerektiğini ortaya koyan kurumsal ve politik kanıtlar geliştirdi. Emperyalizmin ortaya çıkardığı yeni tarihsel koşulların kapitalizme doğrudan saldırı döneminin yaklaşmasının hem ulusal hem de uluslararası kardeşliğin artan rolünü ve revizyonizmin kuram ve uygulamalarına gerçekten devrimci bir kuram ve uygulamayla meydan okumanın yaşamsal zorunluğunun bu gerekliliği kaçınılmaz kıldığını gösterdi.

Lenin, III. Enternasyonal‘in kurulmasına yönelik dev çalışmalarına işçi hareketinin devrimci kanadını sağlamlaştırarak başladı. Bu çalışma I. Dünya Savaşı’nda II. Enternasyonal önderlerinin (F. Engels hariç) ihanetinin bir sonucu olarak işçi sınıfı ideolojik, örgütsel ve politik anlamda öndersiz bırakıldığında en yoğun düzeyine ulaştı. Lenin işçiler arasındaki uluslararası kardeşlik bağlarını yeniden birleştirmek gibi büyük bir tarihsel görevi kendine özgü enerjisi ve kararlılığıyla ele aldı. Hain önderlerin terk ettiği Marksist ideolojik ve kuramsal temelleri yeniden işçi hareketine kazandırmak için çok çalıştı. Lenin, düşüncelerini kabul eden sol grupları ve Bolşeviklerle birlikte III. Enternasyonal‘in cenini olan uluslararası çekirdeği oluşturdu.

Bilimsel sosyalist partilerin politika, strateji ve taktiklerinin çerçevelendirilmesi açısından Lenin’in öğretisinin aşağıdaki noktaları Komintern için son derece önemliydi:

  1. Sosyalist Devrimin arifesinde en üst ve en son aşaması olarak emperyalizmin araştırıcı ve kapsamlı bir çözümlenmesi
  2. Yeni çağın özetlenmesi olarak iki karşıt sistem kapitalizm ve sosyalizm arasındaki mücadelenin ve kapitalizmden sosyalizme geçişin bir tanımlaması.
  3. Emperyalizm çağında dünya sosyalist devriminin genel eğilimlerinin ve ayırt edici özelliklerinin bilimsel olarak değerlendirilmesi tek bir ülkede sosyalizm zaferinin olanaklı olduğu sonucu, sosyalist devrime evrimleşen burjuva demokratik devrim ve devrimin farklı aşamalarında proletaryanın müttefikleri hakkında tezler ve dünya proleter devriminin gelişmesinde ulusal kurtuluş hareketinin önemi
  4. Kapitalizmden sosyalizme geçişi yöneten genel yasaların tanımlanması ve somutlanması geçiş döneminde proleter devletin rolü ve çeşitli biçimlerinin değerlendirilmesi proletarya diktatörlüğünün özü, işleyişi sosyalist demokrasinin içeriği ve tarihsel öneminin çözümlenmesi.

III. Enternasyonal kendisini Leninizmin kuram ve uygulamasını somutlayan uluslararası bir örgüt olarak çalışmakla görevlendirmiştir. Komintern bilimsel sosyalist partilere Leninizmi öğretmiş yaygınlaştırılması için mümkün olan her araç ve kanaldan yararlanmış kolektif çabayla geliştirilip zenginleştirilmiş ve yaşamın öne çıkardığı acil sorunlarla uğraşırken yaratıcı olarak uygulanmıştır.

Komintern’in tarihi modern bilimsel sosyalist hareketin oluşumunun ve hızla gelişiminin tarihidir. İşçi sınıfı partilerinin politik olarak büyüme ve olgunlaşmasının her çizgiden oportünistlere karşı verilen şiddetli mücadele içinde yükselen Marksist-Leninist bilgi düzeylerinin tarihidir.

Komintern, bilimsel sosyalist partilerin devrimci çizgilerini belirlemelerine ideolojik ve politik olarak güçlenmelerine büyük ölçüde yardımcı oldu. Sosyal demokrasinin uzlaşma mirasını alt etmelerine, reformist aldatmaca ve önyargıların yükünden kurtulmalarına işçi sınıfının amacı için görev yapmanın ve sosyalizmin zaferi için mücadelenin tarihi yoluna çıkmalarına yardım etti. Bilimsel sosyalist partilerin oluşumu, gelişimi ve başarı etkinlikleri saldırgan bir anti-komünist tavır benimseyen sosyal demokrasinin sağ kanat önderlerinin şiddetli direnişiyle karşılandı. Bilimsel sosyalizmin işçi hareketi içinde artan etkisi, merkezciler ve anarko sendikalistlerin muhalefetiyle karşılandı. İşçi hareketi içinde devrimci bir çizginin savunulması ancak bilimsel sosyalist partilerin Komintern önderliğinde birleşik eylemiyle başarılı olabilirdi.

Komintern’in işçi sınıfı partilerine öğrettiği savaşma yeterliliği büyük ölçüde, kendisinin birim olarak, önderlik rolünü başarıyla sürdüren proletaryanın diğer işçi sınıfı örgütlerine görece en üst biçimdeki sınıf örgütü olarak Marksizm-Leninizm‘i öğrenen ve tüm çalışmalarında kuram ve uygulamanın birliğini gözeten işçi sınıfı partilerine bağlıdır. Politik sloganlar hazırlayıp kitleleri mücadeleye toparlarken işçi sınıfı partilerinin devrimci hareketin somut koşullarını iç ve dış durumun özgün koşullarını göz önünde bulundurması ve tüm ülkelerdeki işçi sınıfı partilerinin biriktirdiği deneyimleri hatırda tutması ilke olarak önemlidir. İşçi sınıfı partilerinin yükselen önderlik rolü, yüce ilkeleri ve taktik kıvraklıkla bağdaştırabilmelerine, sınıf mücadelesinin her biçimini hem legal hem de illegal koşullarda ustalıkla kullanma ve proletaryanın günlük taleplerini sosyalist devrimin temel görev ve hedefiyle bağdaştırma yeteneklerine bağımlıdır. Komintern kararlarıyla ve işçi sınıfı partilerine yaptığı uyarılarla, işçi sınıfı partizanlarının Marksist-Leninist gelişimine katkıda bulundu. Demokratik merkeziyetçilik ilkelerini temel alan sıkı disiplini Komintern tüzüğünde ortaya konulduğu gibi uygulanmasına yardım etti.

Komintern Nazım Hikmet, İsmail Bilen ve Zehra Kosova gibi komünistleri de yetiştirdi

Komintern’in yerine getirdiği büyük tarihsel hizmetlerden biri, seçkin bir önderler grubu işçi sınıfı davasının politik olarak yetkin ve ideolojik olarak çelikleşmiş, yiğit ve kararlı savaşçılarını eğitmiş olmasıdır. „TKP içinde“ de bu okullardan geçmiş Nazım Hikmet, İsmail Bilen, Zehra Kosova gibi Marksizm-Leninizmi ustalıkla kavrayan yoldaşlar olmuştur. Her soydan sağa ve sola sapmalara karşı bilimsel sosyalizmin yılmaz savunucuları olmuşlardır. Bu okullarda Marksist-Leninist kadroların oluşturulması işçi sınıfı partilerinin erginliği için gelişmenin yeni bir aşamasına geçişleri için uluslararası ölçekte bir merkezi önderliğin olmayacağı ve her partinin dünya bilimsel sosyalist hareketinin genel çizgilerine uygun olarak kendi politik çizgisini belirleyip kendi ülkesindeki devrimci mücadeleyi yöneteceği dönemde özgüven sağlaması için son derece önemlidir.

Komintern işçi sınıfı partilerinin üyelerini eğitmede önemli rol oynadı. Adına „bilimsel sosyalist“ denilen yeni bir politik kitle önderi tipinin dünya sahnesine çıkışını büyük ölçüde bu örgüt gerçekleştirdi. Halk kitleleri arasında büyük bir saygınlık kazanan ve insanlığın tarihsel kaderi üzerinde önemli rol oynayan bilimsel sosyalist insanın ideolojik ve ahlaki özellikleri, Lenin’in talimatlarına uygun olarak ve Komintern önderliğinde biçimlendi. Bilimsel sosyalistlerin arasında işçi sınıfı davasına adanmış bir ruhu, partiye ve halka karşı ideolojik inanç ve dürüstlük, sosyalizm mücadelesinde bükülmez bir kararlılık, cesaret ve yiğitlik parti çıkarlarını kendi kişisel çıkarı gibi görme yeteneği Komintern’in etkisiyle geliştirilmiştir. Bilimsel sosyalistin ideolojik, politik ve ahlaki değerleri geçmiş tüm dönemlerdeki devrimcilerin en üstün özelliklerini somutlaştırmış ve sınıfsız toplumdaki insanın ilk örneğidir.

Komintern sosyalizmin ilk vatanı Sovyetler Birliği’nin desteği ile sosyalistlere ahlâki, politik ve maddi açıdan büyük yardımda bulundu ve 1919’da Macaristan’da devrimin yenilgisinden sonra İtalya, Bulgaristan, Polonya, Yugoslavya ve Almanya’daki azgın faşizm ve gerici terör sırasında 1934 Şubat’ında Viyana proletaryasının yenilgisinden ve 1939’da İspanyol Cumhuriyeti’nin yıkılmasından sonra olduğu gibi binlerce eylemciyi ve önderi yıkılmaktan kurtardı.Türkiye işçi sınıfı ve halkı da Komintern’den ve Sovyetler Birliği’nden büyük yardım ve destekler gördü. Türkiye’de Kemalist rejimin ağır baskılarına, gerçekleştirilen tutuklamalara, işkence katliamlara rağmen partimiz TKP’nin yaşamasını sürdürmesi ve her seferinde ayakları üzerine yeniden dikilmesini sağlayan güç Komintern ve Sovyetler Birliği ve daha sonraki reel sosyalist ülkeler olmuştur. 

Komintern devrimci hareketin yönetim merkezi emekçilerin davası için verilen mücadelenin kararlı ve tutarlı örgütleyicisi olarak insanlık tarihine geçmiştir. Komintern tarihi keskin bir ideolojik çekişme konusudur. Burjuva ve reformist tarihçiler Komintern’in çalışmalarını lekelemeye çalışırlar. İşçi hareketi içinde hatta işçi sınıfı partilerinin üyeleri arasında Komintern’in sağladığı önemli hizmetleri bir yana bırakıp, dikkatleri hatalar ve yanlışlar üzerine çekmeye çalışanlar vardır. Ancak Komintern tarihine böylesi bir yaklaşım, tarihsel gerçeğin çarpıtılmasına yol açar ve bilimsel sosyalist harekete, deney ve geleneklerinin bu gününü sınıf mücadelesinde kullanılmasını sağlayacağı yerde önler. Hiçbir Leninist-Marksist, hiçbir enternasyonalist Komintern tarihinin böyle çarpıtılmasına göz yumamaz.

YAŞASIN MARKSİZM-LENİNİZM

YAŞASIN PROLETARYA ENTERNASYONALİZMİ!

Enternasyonal Marşı

Fransız ozan, komüncü E. Pottier enternasyonalin sözlerini yazmış, bestesini ise Fransız P. Degeyter yapmıştır. 1917- 44 yılları arasında Sovyet Devleti’nin de milli marşı olan enternasyonal, ilk kez 1888 yılında çalınmıştır.

Uyan artık uykudan uyan

Uyan esirler dünyası

Zulme karşı hıncımız volkan

Kavgamız ölüm dirim kavgası

Yıkalım bu köhne düzeni

Biz başka alem isteriz

Bizi hiçe sayanlar bilsin

Bundan sonra her şey bizim

Yükselt kurtuluş bayrağını

İsyan ateşini körükle

Zulmü rüzgarlara savur

Körükle devrim ocağını

Kollarının bütün gücüyle

Tavı gelen demire vur

Tanrı bey ağa sultan

Nasıl bizleri kurtarır

Bizi kurtaracak olan

Kendi kollarımızdır

Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık

Enternasyonalle kurtulur insanlık

Hem fabrikalar hem de toprak

Her şey emekçinin malı

Tufeyliye tanımayız hak

Her şey emeğin olmalı

Cellatların döktükleri kan

Bir gün onları boğacak

Bu kan denizinin ufkunda

Kızıl bir güneş doğacak

Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık

Enternasyonalle kurtulur insanlık

Bir yanıt yazın